Şemdinli Olayları ile ilgili Basın Açıklaması (21 Kasım 2005)

ŞEMDİNLİ  OLAYI

(09 Kasım 2005 Tarihinde JİT Mensubu üç kişinin bir araçla gelerek, bir Kitapçı Dükkanına el bombası atması sonucu ŞEMDİLLİ, HAKKARİ, YÜKSEKOVA ve Yurdun diğer yerlerinde ölümlerle sonuçlanan gösteri ve direnişlerin olması nedeniyle, 21 kasım 2005 tarihinde, MAZLUMDER İstanbul Şube Başkanlığı tarafından düzenlenen müşterek basın toplantısında,müşterek basın açıklamasından sonra, aşağıdaki metin de tarafımdan basına açıklanmıştır. A. Tanrıverdi.) 

Şemdinli Olayı; hukuk dışı bir eylemin, toplumu hangi noktalara getirebileceğinin somut bir örneği olarak gündemimizde duruyor ve ciddiyetini muhafaza ediyor.

Şimdi Milletimiz bir yol ayırımında bulunuyor.

  • Şiddetin, kavganın, bölünmenin yanında mı olacağız ?
  • Yoksa; sağ duyunun, akl-ı selimin, hakkın, hukukun, kardeşliğin, bir ve beraber olma duygusunun yanında mı olacağız?

Dostu üzecek, düşmanlarımızı sevindirecek, fevrî, hesapsız-kitapsız işlerden uzak duralım.

 

Devletimizin Yöneticilerine Sesleniyorum :

Vatandaşı ile kavga eden,

Vatandaşının hakkını gasp eden,

Vatandaşını şiddete sevk eden,

Bir Devlet istemiyoruz! 

Devlet tarafından yaratılan sorunlarının çözümü için, dış güç ve merkezlerden medet umar duruma gelmiş bir toplum; Millet olma vasıflarını yitiriyor demektir. 

Hala bu tutum ve davranışta direnenlerin ve bunu savunanların, gerçek amaçları nedir acaba, soruyorum. 

Canın, malın, namusun, neslin, inancın ve değerlerin korunması kutsal hak ve ödevlerdir.

Devletimizi bu hak ve özgürlüklerin korunmasını üstlenmiş olarak görmek istiyoruz.

Bağımsız ve tarafsız yargı önünde hüküm giymemiş hiçbir kimseye suçlu gözü ile bakmayan, Devlete ve görevlilerine muhtacız. 

Görüyoruz ki: en küçük ve en az katılımlı gösteriler dahi, şiddet kullanılarak dağıtılmaya çalışılıyor.

Toplumu tahriklere açık hale getirmeyen; sakinleştiren, yatıştıran, kaynaştıran, birleştiren, öfkeleri söndüren Devleti ve ajanlarını özlüyoruz. 

Aradan iki haftaya yakın süre geçmesine rağmen, Şemdinli?deki tahrikin planlayıcısı henüz ortaya çıkarılmadı.

Bu iş savsaklanıyor.

Sorumlular halâ yerli yerinde oturuyor.

Şemdinli Kaymakamlık Makamı ve Hakkâri Valilik Makamı tutuk davranıyor.

Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve İç İşleri Bakanlığı suskun ve pasif duruyor.

Bu güne kadar, idarî tahkikatlar sonuçlanıp, sorumlular hakkında idarî işlemler tesis dilmeli idi.

Sorumlular, bu işlemleri tesis edecek olanlar ise vay halimize!

 

Devletimizin Memurlarına Sesleniyorum :

Kanunsuz emirleri yerine getirenler, bu hareketleri ile kendilerinden daha zalimleri, iş başına ve karşılarına çağırdıklarının bilincinde olmalıdır.

Bir gün, sizi koruyan güçlerin yer ile yeksan olduğunu ve koruma şemsiyenizin üzerinizden kalktığını görürsünüz ve şaşırıp kalırsınız.

Yasa dışı ve hukuk dışı tutum ve davranışlardan vaz geçin.

 

Milletime Sesleniyorum:

Şiddet şiddeti çağırır. O ortamda güçlü zayıfı ezer. Milletin bütün fertleri bundan zarar görür.

Gençlerimize sahip olalım.

Tepkilerimizi, şiddete, taşa, sopaya, ateşe ve silaha sarılmadan; haklı iken haksız duruma düşmeden; ağır başlı ve meşru zeminlerde verelim.

Paylaştığımız değerlere sarılalım. Dışarıdan fısıldananlara kulaklarımızı tıkayalım. 

Sel gider. Kum kalır. Yaptığımız iyi şeyler de yanımıza kâr kalır. 

Değerli basınımız da, dikkatli olmalıdır. Kaş yapayım derken göz çıkarmamalıdır. 21 Kasım 2005

Adnan Tanrıverdi
(E)Tuğgeneral
ASDER Gnl. Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn