Türkiye'nin Milli İradesi Küresel Güçlerin Saltanatını Sarstı(27 Kasım 2016)

TÜRKİYE'NİN MİLLİ İRADESİ

KÜRESEL GÜÇLERİN SALTANATINI SARSTI

(27 KASIM 2016)

Bu gün Emperyalist Küresel Güçler, Müslüman Devletlerin bünyesindeki etnik ve mezhepsel farklılıkları, kendi içlerindeki hainleri de kullanarak, tahrik ve örgütleyerek, eğitip, donatıp silahlandırıp birbirleri ile çarpıştırarak İslâm Dünyasına kirli ve sinsi "ASİMETRİK ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞINI" yaşatmaktadırlar.

Vietnam, Afganistan ve Irak işgalinden sonra fiili güç kullanarak işgal yeteneğini kaybetmiş olsa da Tek Kutuplu Dünya'da Küresel Güçlerin başını çeken ABD, dünya hakimiyet savaşını kontrolündeki örgütler vasıtasıyla sürdürmekte ve Ortadoğu'da gerçek oyun kurucu konumunu muhafaza etmektedir.

ABD Suriye ve Irak'ta istediği çözümü Türkiye'ye kabul ettirmek için Türkiye ile savaş halindedir dersek yanlış olmaz.

Savaşların nihai hedefi, hasma iradenin kabul ettirilmesidir.

Hasma iradeyi kabul ettiremeyen taraf savaşı kazanamamış demektir.

Çözüm sürecinin bitirilmesine sebep olan ABD'nin Kasım 2016 tarihinden itibaren Türkiye'ye karşı başlattığı sinsi taarruzlar dikkate alındığında bir yıllık karnesi kendisi için iç açıcı değildir.

$1·         07 Haziran 2015 seçimlerinden sonra güneydoğu il ve ilçelerimizin bir kısmında başlattıkları özyönetim safsatası ve hendek siyaseti, kontrollerindeki bu örgütlerin altı ay içinde tamamen imha edilmesi ve  mağlubiyetle sonuçlanmıştır.

$1·         CIA'nin 40 yıldır emek verdiği, yeraltı örgütlenmesi modeli ile Orduya, yargıya ve bürokrasideki önemli kurumlara tarihin gördüğü en sinsi yöntemlerle yerleştirdiği FETÖ örgütünün, 15 Temmuz 2016 gecesi yaptığı darbe girişimi 6 saat içinde bertaraf edilmiştir. FETÖ Örgütü ve onu yöneten küresel güç mağlup olduğu gibi, Türkiye'deki artıklarının ve diğer İslâm Ülkelerindeki yapılarının da temizlenmesi safhasına girilmiştir.

$1·         DEAŞ'ı  çekerek Cerablus'u ve daha sonra Rakka'yı PYD'ye teslim etme projesi, Türkiye'nin başlattığı askeri harekat ile hüsrana uğramıştır.

$1·         Musul'u Haşdi Şabi'ye teslim gayreti ve projeleri, Türkiye'nin Beşika'daki varlığını takviye kararı ile engellenmiş ve üçe böldükleri Irak'taki planları suya düşürülmüştür.

15 Temmuz 2016 ABD güdümündeki FETÖ'nün başlattığı darbe girişimine karşı  Cumhurbaşkanımızın liderliğindeki Türk Milletinin şanlı direnişi, Ortadoğu'daki Obama siyasetini devam ettireceğini ilan eden Hillary Clinton'un, kazanacağı garanti görülen Başkanlık seçimini kaybettirerek ABD Başkanlık koltuğunu sarsan ve koltuğun sahibini belirleyen bir etki oluşturdu.  

Türkiye 15 Temmuzda zirveye ulaşan milli iradesi ile ABD'nin FETÖ, PKK, DEAŞ ve PYD vasıtasıyla Türkiye-Suriye ve Irak'ta başlattığı bütün girişimleri boşa çıkararak bir nevi bu coğrafyada ABD'yi askeri mağlubiyete uğratmıştır diyebiliriz. Bu mağlubiyet, Clinton'u sandığa gömerken, Trumph’ı ABD başkanı yapmıştır.  

Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türk Milleti'nin 15 Temmuzdaki şanlı direnişinin ABD başta olmak üzere batılı küresel güçlerin İKTİDAR KOLTUKLARINI SALLADIĞINI söyleyebiliriz.

ABD Kamuoyu ABD'nin Ortadoğu'daki MAĞLUBİYETİNİ anlamış, ancak Türk Milleti henüz GALİBİYETİNİN farkına varamamıştır.

Son on yıldır Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye’nin her geçen gün daha fazla ayakları üzerinde durması, Savunma Sanayi’nde kendi kendine yeterlilik oranının artırması, İslam Birliği yolunda öncü rol üstlenmesi, bölgenin kontrolünü küresel güçlere bırakmayacağını yedi düvele  ispatlaması sadece ABD'yi  değil AB üyelerini de çıldırtmış, Parlamentosunda Türkiye ile ilişkilerin dondurulması kararı almasına sebep olmuştur. ,

Trumph Dönemindeki ABD'nin ve Kontrolündeki batılı güçlerin önünde iki yol vardır.

Birincisi; Türkiye ve Ortadoğu'da  Terör Örgütleri ile birlikte hareket ederek bu coğrafyayı kana bulmaya devam edebilirler.

İkincisi: Terör örgütleri ile ilişkisini keser, FETÖ liderini Türkiye'ye teslim eder  ve  Ortadoğu'ya ve İslâm Coğrafyasına barış ve huzurun gelmesi için Türkiye ile işbirliği yapma yolunu seçmeleridir.

Birincisini tercih ederlerse mağlubiyetlerinin arkası kesilmez ve başlamış olan gerileme döneminin çöküşe gitmesine sebep olurlar.

 İkinci seçeneği tercih ederlerse dünyaya barış ve huzurun geri gelmesine katkı sağlayarak kendi varlıklarının devam etmesini sağlarlar.

Her iki durumda da Türkiye hakkın ve küresel adaletin tecellisi için mücadelesinden vaz geçmeyecektir.  

Adnan Tanrıverdi

Em. Tuğgeneral

ASSAM Ynt. Krl. Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn