Danıştay'da Mesele Çatallaştı mı? (03 Aralık 2009)

DANIŞTAY'DA MESELE ÇATALLAŞTI MI? 

Afrika'nın ilkel kabilelerinden birine mensup bir şahsa sormuşlar,

  • Senin için en iyi şey nedir?

    Cevap;

  • Komşunun haberi olmadan onun öküzünü bizim ahıra sokmamızdır.

    Başka bir soru ile yerlinin tepkisini ölçmek istemişler,

  • Pekiyi, senin için en kötü şey nedir?

    Cevap;

  • Benim haberim olmadan, komşunun bizim öküzü kendi ahırına koymasıdır.

      

***

 

Fıkra ya bu, hak hukuk ve adaletin kişilerin menfaatine göre şekillendiğine örnek olsun diye bir dost meclisinde, anlatılmıştı. 

Dinleyen herkes, trajikomik bulunan bu durumun, hukuk nosyonu gelişmemiş toplumlarda olabileceği üzerinde hem fikir olmuşken; yine seçkin diğer bir dostumuz, Nasreddin Hocanın bir fıkrası ile bu tür uygulamaların başka bir versiyonunu anlatıverdi.

 

***

 

Kasabalılar, Nasreddin Hoca'ya Kadı'dan yakınmışlar : "Kadı efendi çok menfaatçi bir adam. Aynı suça bazen beraat, bazen de çok ağır ceza veriyor. Hak hukuk tanımıyor, nereden menfaati varsa o taraftan oluyor. Münafık bir adamdır. Bundan nasıl kurtuluruz" demişler.

Hoca durumu mülki amirlere bildirmişse de, onları pek inandıramamış. "Nasıl ispat edersin"? demişler.

Hoca'mız, Kadı efendinin tanımadığı bir müfettişin kendisine gönderilmesini ve beraberce Kadı'yı ziyaret etmelerinin yeterli olacağını mülki amire, (vali'ye) anlatmış. Kabul etmişler.

Kararlaştırılan günde müfettiş bey kasabaya, Nasreddin Hoca'nın konuğu olarak gelmiş. Kimliğini gizli tutarak, kasaba eşrafından beş altı kişiyle beraber kadı efendiyi ziyarete gitmişler.

Hoş beşten sonra, Hoca , Kadı efendiye :

  • "Efendi" demiş. "Kırda sığırlar yayılırken bir alaca inek, -sanırım sizinki- bizim ineği karnından boynuzlayıp öldürmüş. Buna ne gerekir ?"

  • "Bunda sahibinin ne kabahati var ?" demiş Kadı, "hayvandan kan davası edilmez."

    Hoca sözünü değiştirmiş:

  • "Yok yok yanlış söyledim, bizim inek sizinkini öldürmüş !"

    Bunu duyan kadı efendi hızla yerinden kalkıp, raftaki Kanun kitabına uzanırken;

  • "Haa mesele şimdi çatallaştı, bakalım kara kaplı kitap ne diyor?" demiş.    

 

***

 

Yıl 1998;

Genelkurmayın baskısı ile YÖK, Üniversite giriş sınavlarında, meslek lisesi mezunlarının branşları dışındaki üniversitelere girmeleri imkanını ortadan kaldıracak şekilde, katsayı uygulaması başlattı.

Bir öğrenci velisi, mağduriyetin kaldırılması için kararın iptali istemi ile konuyu Danıştaya getirdi.

Danıştay, katsayı düzenlemesininin YÖK yetkisinde olduğunu bildirerek, davayı reddetti.

 

Yıl 2009;

YÖK, meslek liselileri mağdur eden katsayı uygulamasını değiştirdi ve meslek liselilere yeteneklerinin elverdiği üniversitelere girebilme imkanını sağladı.

İstanbul Barolar Birliği, YÖK'ün katsayı uygulamasını kaldırma kararının iptali istemi ile meseleyi Danıştay'a taşıdı.

Danıştay 8. Dairesi, YÖK'ün katsayı uygulamasının kaldırılması kararı ile ilgili olarak ?yürütmeyi durdurma? kararı verdi.

Genelkurmay'ın da mahkeme safahatını yakından izleme kararı aldığı basına yansıdı.

 

***

 

Konu ile ilgili esastan verilecek karar, Danıştay Yargıçları için meselenin çatallaşıp çatallaşmadığını ortaya çıkaracak.

Eğer çatallaşmış izlenimi verecek bir kararın altına imza atılırsa, çatallaşmanın yasal mevzuatta değil, mevcut kadroların kafasında olduğu anlaşılacaktır.

Adalet duygusunun kişilerin zihinlerinde oluşması güzeldir, ama bu duygu yargıçlarda oluşmuşsa çok daha güzeldir. 03 Aralık 2009

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn