Askerimiz İtaatkar, Adil ve Cesur Olmalıdır (18 Şubat 2009)

ASKERİMİZ İTAATKAR, ADİL VE CESUR OLMALIDIR 

Profesyonel askerlerimizde, İTAAT, ADALET VE CESARET vasıfları öne çıkmadıkça, ordu-millet kaynaşmasının sağlanması mümkün değildir. 

Asker İTAAT etmelidir.

İtaat askerin birinci vasfıdır.

İtaat, disiplin tanımının da olmazsa olmaz şartıdır.

Askerden Kanunlara, nizamlara ve amirlere mutlak itaat istenir.

Kendisine itaat edilmesi gereken silsilenin zirvesine Millet yerleştirilirse ve Türkiye Büyük Millet Meclisi, Milletin İradesinin tecelligahı olarak görülürse, itaat kültürü oluşmuş sayılır. Ordumuz Milletine muti olursa, siyasetten arınmış olarak, yurt savunmasında kendisine güvenilen gerçek bir güçe dönüşmüş olur.

 

Aksi halde Ülkenin düşmanlarından çok milletin kendisini tehdit eden bir unsur olur.

 

Asker ADİL olmalıdır.

Adalet, hakkı sahibine teslim etmektir.

Hakkı, hak etmeyenden alıp, hak edene vermek de adaletin gereğidir.

Milletin eline silah verdiği güçler adil olmaz ise ve hukuka bağlı kalmaz ise bizzat kendi milleti için zulüm vasıtası haline dönüşürler.

Asker hem kendi hiyararşisi içinde, hem millete karşı adil olmalıdır. Asker düşmanına bile evrensel hukuk kurallarına göre hareket edip adaletli davranmalıdır.

Adalet Cihanşumul olma iddiasında olan ordular için vazgeçilmez bir vasıftır.

 

Asker CESUR olmalıdır.

Cesaret askerin, siyasetçinin, yöneticinin ve liderin ayrılmaz vasfıdır.

Bir asker cesur değilse, tehlikeler belirdiğinde, diğer bütün iyi vasıflar sıfırla çarpılmış gibidir. Cesaret, yiğitlik, mertlik, korkusuzluk, atılganlık ve ölümü göze alma duygusu; ya şan ve şöhret için; ya da ulvî değerler, ebedî mutluluk, şehadet mertebesine ulaşmak gibi inanca bağlı olarak insanda yerleşir.

Şan şöhret tutkusunun ölüm ötesine faydası olmadığı için bu duyguya nadir insan talip olur.

Ama halis niyetle, üzerine düşeni yaptıktan sonra başına geleceğin, Allah'ın takdirine bağlı olduğuna, layıkı ile yerine getirmeye çalıştığı askerlik hizmetinde, ölümün de yaşamın da kendisi için hayırlı olacağına, ölürse şehit olup ebedi hayatı kazanacağına, kalırsa da gazi olacağına inanan insanların oluşturduğu orduların mağlup olduğu tarihte görülmemiştir.

En cesur askerler imanlı insanlardan çıkar.

 

Devletimizi ve Ordumuzu içine düşürüldüğü darbe kısır döngüsünden kurtaracak temel üç vazgeçilmez vasıf, Silahlı Kuvvetlerimizin her kademesinde ve her seviyedeki eğitim müessesinde dikkate alınırsa Silahlı Kuvvetlerimizin Milletimizin gönlünde taht kuracağından hiç kuşkumuz olmamalıdır.

Silahlı Kuvvetlerimizin komuta kademesi yol ayırımını geçmiştir.

Hukuk çizgisinde devam etmelidir.

CHP'nin bile açılım üstüne açılım yaptığı bir dönemde, Ordumuzun profesyonel kadroları darbecilikten ve milletin inancına müdahale sayılacak dayatmalardan vazgeçmelidir.

İşte o zaman Milletin Ordusu olabilirsiniz. 13 Şubat 2009

Adnan Tanrıverdi

E. Tuğgeneral

ASDER Gnl. Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn