170 adet M-60 tankının modernizasyonu ihalesi (18 Mart 2002)

Adnan Tanrıverdi tarafından yazıldı.

170 adet M-60 tankının modernizasyonu ihalesi

18 Mart 2002

Geçtiğimiz hafta 170 adet M-60 tankının modernizasyonu ihalesi sonuçlanmıştı. Konu ile ilgili Emekli Tuğgeneral Adnan TANRIVERDİ ile yapılan röportajı aşağıda bulacaksınız.

Türkiye, 170 adet M-60 tankının modernizasyonu ihalesini sonuçlandırdı ve ihaleyi İsrail?in IMI firması 700 milyon dolarlık fiyat teklifiyle kazandı. İhaleye IMI ile birlikte American General Dynamics ve FNSS-Nurol şirketleri de katıldı.

 

Milli Savunma Bakanı S. Çakmakoğlu ve Gnl.Kur.Bşk. H. Kıvrıkoğlu?nun da katıldığı karar toplantısında Başbakan Ecevit?in, tankların İsrailli firmaya verilmesinde bazı tereddütlerini dile getirdiğini öğrendik.
Ecevit, Filistin ile İsrail arasında bir savaşın yaşandığı dönemde Türk tanklarının modernizasyonunun İsrailli firmaya verilmesindeki endişelerini toplantıdakilere aktarmış.
Ecevit, alınan karar sonrasında, Filistin davasına duyarlı olan Türk toplumunun tepkisinin olumsuz olabileceği yönünde dikkat çekmiştir.
Sonuçta Ecevit, ikna edilmiş ve ihale İsrailli firmaya kalmış. Başbakanın toplantı sonrası verdiği bilgilerden öğrendiğimiz bunlar.

 

K.Onatlı: Sayın Tanrıverdi, bu hassas dönemde, İsrail?in Filistinlilere karşı sürdürdüğü katliam operasyonları devam ederken, Türkiye?deki Tank modernizasyonu ihalesinin İsraillilere verilmesine karşı Başbakan Ecevit?in endişesine katılıyor musunuz? Ecevit toplantı sırasında ikna edilmiş. Sizce Türk halkı da ikna edilebilir mi?

A.Tanrıverdi: Taş sopa ve canından başka silahı bulunmayan, çaresizlik ve yalnızlık içerisinde kıvranan  Filistin Halkına; en son teknolojinin ürünü, tahrip gücü yüksek, modern silahlarla yapılan, katliam gibi İsrail saldırılarını; içimiz burkularak, büyük bir üzüntü ile her gün televizyon ekranlarından izliyoruz. Masum insanların katledilmesi karşısındaki sessizlik, zannederim yeni dünya düzeninin ve globalleşme  kurallarının ne olup ne olmadığını net bir şekilde sergiliyor. Bu vahşi saldırıları ABD'den sonra, durdurma gücüne sahip tek bölge ülkesi Türkiye'dir. Mazlumun yanında yer alması gerekirken, kurulduğundan beri Ortadoğu?daki tüm insanlara rahat ve huzur yüzü göstermeyen İsrail ile yakın ilişkiler içerisinde bulunmak ve tank modernizasyon anlaşmaları yapmak, her şeyden önce insani açıdan TC Devletine yakışmamaktadır. Bu anlaşmanın zamanlaması da İsrail saldırılarına destek anlamı taşımaktadır. Sn. Başbakanın endişe beyanlarının da samimi olduğu kanaatinde değilim. Sanki anlaşma yapmayı zorunlu kılan, ancak açıklanamayan sebepler varmış da, bu nedenle modernizasyon ihalesi İsrail'e verilmiş izlenimi verilerek, Türk Toplumunun tepkisi asgariye indirilmeye çalışılmıştır. Türk Halkının olayların perde arkasını görebildiğini; mızrağın çuvala sokulmak istendiğini açık bir şekilde anladığını zannediyorum. Zulme rıza vebal getirir. Yanlışlara tepkisiz kalmak, eylem sahiplerini cesaretlendirir. Gidişatta hepimizin kusuru olduğunu düşünüyorum.

Onatlı: Bu ihalede nasıl bir yol izlense daha doğru olurdu?

Tanrıverdi: Modernizasyonun kendi imkanlarımız değerlendirilerek olabildiği ölçüde yapılmasının en doğru seçenek olduğu kanaatindeyim.

Onatlı: Bu ihale Arap aleminin tepkisine yol açabilir mi? Ticari ilişkilerimiz, ülke menfaatleri açısından olumsuz etkilenebilir mi?

Tanrıverdi: O kadar gözü kapalı işler yapıyoruz ki, ABD, AB ve İsrail 'den başka hiç bir ülkenin tepkisi değerlendirmelerimizde dikkate alınmıyor. Bu pervasızlık ve İsrail destekçiliğiyle, Müslüman ve mazlum milletler nezdinde büyük itibar kaybına uğradığımız kanaatindeyim. Tabii ki siyasi, sosyal ve ekonomik ilişkilerde gelişme beklenemez. Bu da ekonomik sorunlarımızın çözülmesinde dostumuz olmayan müttefiklerimize bağımlılığımızı arttırır.

Onatlı: Bulunduğu coğrafi konumda kanserli bir hücre, içi cerahat dolu bir çıban konumunda bulunan İsrail?le, ilişkilerimizde daha dikkatli olmamızı, ülke menfaatleri açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tanrıverdi: İsrail'in Ortadoğu ve ülkemiz üzerindeki emelleri göz önünde bulundurulduğunda; Türkiye' nin İsrail'le işbirliği yapması; arabasına patlayıcı yerleştirilmiş ve patlayıcının ateşleme düzeni aracın elektrik sistemine bağlanmış araç sürücüsünün, aracın kontağını çevirmedeki gafleti gibidir.

Onatlı: Bildiğiniz gibi İsrail laik bir ülke değil, bir din devletidir. Ayrıca arz-ı mev?ud hayallerinde bizim güney doğumuzu da kapsayan emelleri vardır. Bu açıdan da baktığımızda bu ihaleyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tanrıverdi: Zannederim yukarda yeterli cevabı verdim.

Onatlı: İsraillilere verilen her liranın katliamlarında parasal destek manasına geleceğini düşünüyor musunuz?

Tanrıverdi: Hem parasal, hem siyasi hem de moral destek verir.

Onatlı: İsraillilerle şu ortamda ticari ya da her hangi bir ilişkiye girmenin izledikleri kanlı politikalarının desteklenmesi anlamına gelebileceğini düşünüyor musunuz?

Tanrıverdi: Zannederim bu soru da yukarda gerekli cevabı buldu.

Onatlı: Meclisteki partiler sizce nasıl bir tavır içerisinde olmalı?

Tanrıverdi: Partiler ve özellikle Sn. Millet Vekillerimiz Milletimizin vekili olduklarını unutmamalıdırlar. Milletimizin tasvip etmediği bu ve benzeri olaylar karşısında muhalefet etmemeleri hiç bir mazeretle izah edilemez. Bunlar Milletin ve Devletin hayati sorunlarıdır. Milletin önüne çıkanlar, Milletin istediği gibi davranmalıdır.

Çok teşekkür ederim.

Ben teşekkür ederim.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn