YAŞ Hukukî Girişim Dokümanı (ÖZET) (25 Ocak 2008)

YÜKSEK ASKERİ ŞÛRA MAĞDURLARINA YARGILANMA HAKKI VERİLMELİDİR

(HUKUKÎ GİRİŞİM DOKÜMANI)

KONUNUN ÖZETİ 

Türk Silahlı Kuvvetlerinden, bir kısım subay ve astsubayların, yargılanmadan ve yargılanma hakkı da verilmeden, Yüksek Askerî Şûra kararları ile, re?sen emeklilik işlemine tabi tutulmalarının hukuki olup olmadığı hususu ile bu işlemlere yetki veren mevzuat incelenerek, iç hukuk ve evrensel hukuk kurallarının da uygulanmasına imkan verecek yasa ve anayasa değişiklik tekliflerinin hazırlanmasına ışık tutmak amacıyla bir inceleme yapılmıştır.

 

Savunma hakkının olmadığı yerde hukuktan ve adaletten bahsetmek mümkün değildir. ADALET ise bir devletin bekası için olmazsa olmaz şarttır.

Özel bir formatla yapılan ve ekleri ile birlikte 63 sayfayı bulan etüdün bir özeti, hem meseleye bir giriş olması, hem de daha iyi anlaşılabilmesi için, bu bölümde sunulmuştur.

  1. Türkiye Cumhuriyeti 1982 Anayasasının 125 inci maddesi ile yargı denetimi dışına çıkarılan; diğer kanunlarla verilen görevleri de görev olarak  üslenen;  926 Sayılı TSK Personel Kanunun 50 ve 94. maddeleri ile verilen yetki ve bu yetkiye dayanılarak hazırlanan Subay Sicil Yönetmeliğinin 91., Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 60. maddelerindeki hükümlerle de donatılan ve 1612 Sayılı kanunla kurulup teşekkül ettirilen Yüksek Askerî Şûra, yargılanmadan ve yargıya müracaat etme imkânının önü de kapatılarak, 1990:2007 Yılları arasında 1626 subay ve astsubayı re?sen emeklilik işlemine tabi  tutmuştur.
  2. Re?sen emeklilik uygulamalarının ve 28 Şubat kararlarının baskısı altında, benzeri işlemlerden kurtulmak için bekleme sürelerini doldurmadan kendiliğinden ayrılan subay ve astsubayların sayısının ise bu miktarın birkaç misli olduğu tahmin edilmektedir.
  3. YAŞ Kararları, Siyasî İradenin Onayı ile İşlerlik Kazanabilmektedir;Yürürlükteki mevzuat gereğince; Yüksek Askerî Şûrada ?disiplinsizlik ve ahlâkî durum sebebiyle ayırma? işlemine tabi tutulmasına karar verilen:
    1. Subaylar hakkında hazırlanan kararnamenin sırasıyla, Milli Savunma Bakanının/İçişleri Bakanının, Başbakanın ve Cumhurbaşkanının herhangi biri veya hepsinin imzalamaması halinde;
    2. Astsubaylar Hakkında hazırlanan kararın ise Milli Savunma Bakanı/İçişleri Bakanınca  onaylanmaması halinde; YAŞ Kararlarının işlerlik kazanması mümkün olamamaktadır. Buna göre de, Milli Savunma Bakanı/İçişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanları, YAŞ Kararlarının yarattığı mağduriyetlerde ortak mesuliyete sahip olmaktadırlar.
  4. İslâmî inancını yaşamında uygulayan ve/veya eşleri dini inançları nedeniyle örtünen insanların disiplinsizlik kisvesi ile Silahlı kuvvetlerden tasfiyesi işlemlerinde, Milli güvenlik Siyaseti Belgelerinde belirlenen iç tehdit unsurlarının ve 28 şubat kararlarının hukuk dışı uygulama imkanı bulmasının da önemli katkısı olmuştur ve olmaktadır. Bu icrai kararlar, bir kısım kurumları yargının yerine geçirerek ve kişiler üzerinde baskı oluşturarak, eylem ve işlemleri yargı denetiminden kaçırmakta ve hukuk dışı işlemlerin dayanağı haline getirilmektedir..
  5. Re?sen emeklilik işlemlerinin YAŞ vasıtasıyla yapılmasına, Silahlı Kuvvetlerde disiplinin temini amaç olarak gösterilmektedir. TSK?de disiplinin temini için; özel teşkil edilmiş mahkemeler, özel çıkartılmış kanunlar ve ilâve olarak disiplin amirlerine verilmiş yetkiler var iken; ayrıca, Yüksek Askerî Şuraya getirilmeden, Kuvvet Komutanlıkları yetkisi ile disiplinsiz personelin TSK?den çıkarılma imkânı da mevcut iken; Bütün bu imkanlar atlanarak ve kullanılmadan, askerî personelin YAŞ Kararı ile re?sen emekliye sevk edilmesi, kişilerin durumlarını yargıdan kaçırmak anlamına gelmekte ve suçlananların ellerinden adil yargılanma hakkı alınmaktadır. Diğer bir ifade ile, disiplin bozucu fiiller, 477 sayılı Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun ve 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununda belirtilmiş ve bu suçları işleyenlerin yargılanması için de TSK bünyesinde, yeterli kademede ve yeterli sayıda, askeri Mahkeme ve Disiplin Mahkemesi, mevcut bulunmaktadır. Subay Sicil Yönetmeliğinin 91., Astsubay sicil Yönetmeliğinin 60. maddelerinde, ayırma sebebi olarak sayılan ?disiplinsizlik ve ahlâki durumların? her biri için, Askeri Ceza Kanununda ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkındaki Kanunda hüküm bulunmaktadır. (EK-A: Silahlı Kuvvetlerden Çıkarmayı Gerektiren Fiiller ve Cezaları) Bütünüyle askerî yargı sisteminin tek gayesi, orduda disiplinin teminidir. Böyle iken yargı sistemini devre dışı bırakarak, suç olduğu yasada yazılı olmayan fiilleri suç sayıp, failleri hakkında tesis edilen idarî işlemlerin hukukla ve adaletle ilişkilendirilmesi mümkün değildir. Aslında bu işlemler, keyfiliğe yol açarak, bizzat disiplinsizlik yumağını oluşturmaktadır. Kurum içi disiplin ve düzenin sağlanması için Devletin hiçbir kurumunda bulunmayan özel yargı sistemine sahip olan ve hatta her kademedeki (YAŞ?a kadar 9 kademe)  amirlere, şahsi hürriyeti bağlayıcı ceza verme yetkisi de verilen   Silahlı Kuvvetlerimizde, bunları yeterli bulmayıp, özel yetkili kurullar oluşturmak, komuta kademesini keyfiliğe sevk etmekten, siyasî ve ideolojik davranmaktan başka bir sonuça götürmemektedir. Ve bu durum,  kurulları ideolojik tasfiye mekanizmasına dönüştürmektedir.
  6. Yargı devreye sokulmadığı gibi, YAŞ?a getirilmeden tesisi mümkün olan idarî işlemler de, mağdurlara yargıya baş vurma hakkını açık bıraktığı için tercih edilmemektedir. Gerçekten disiplin bozucu faaliyetlerden vazgeçmeyen şahıslar hakkında Kuvvet Komutanlıklarınca ve Jandarma Genel Komutanlığınca re?sen emekli etme işlemi tesis yetkisi bulunmaktadır. Ama nedense, bu yetki kullanılmamakta ve YAŞ kararları devreye sokulmaktadır. Böylece suçlanan şahıslara savunma hakkı verilmediği gibi, tesis edilen işleme yargı önünde itiraz etme hakkı da tanınmamaktadır. Bir adım daha ilere gidilerek, hakkında re?sen emeklilik işlemi tesis edilmiş kişilerin başka bir kamu, hatta özel kurumlarda çalıştırılmasını engelleyecek, MGK kararları uygulamaya geçirilmekte ve bu kişilerin durumu takip ve kontrol kurulları ile rapor edilip denetlettirilmektedir. Bu türlü hareket tarzı Türk Milleti adına yargılama yetkisi kullanan bağımsız mahkemelere güvenilmediği intibaını uyandırmaktadır. Bu uygulamaların Hukuk devleti anlayışı ile bağdaştırılması mümkün müdür? (EK-E )
  7. YAŞ Mağdurları Disiplinsiz Değildir. YAŞ Mağdurlarının hatıralarından oluşan ?Ben Disiplinsiz değilim? kitabındaki bir kısım mağdurların hatıralarının incelenmesinden kolayca anlaşılabileceği gibi, Dinî inançlarını yaşamında uyguladığı için re?sen emeklilik işlemine tabi tutulan personelin, disiplin amiri tarafından veya askeri mahkemelerin hiç biri tarafından verilmiş cezaları bulunmadığı gibi, sıralı sicil amirleri tarafından verilmiş çok sayıda takdir belgeleri bulunmaktadır. İnancını yaşamak disiplinsizlik sayılabilir mi? (EK-B )
  8. YAŞ Mağdurları re?sen emeklilik sebeplerini Bilmiyorlardı. Re?sen emeklilik işlemine tabi tutulan kişiler, sebebini bilmeden, savunma hakkı verilmeden tasfiye edilmektedirler. Sonradan, bilgi edinme kanunundan istifade ile, ayırma işleminin sebebini öğrenmek için müracaat eden personele dahi, yasal bir gerekçe bildirilememektedir. (EK-C) Re?sen emeklilikler, inancını yaşayanların tasfiyesi ve menfi kadrolaşmanın vasıtası haline getirilmiştir. Yukarıdan beri yapılan incelemeler de göstermektedir ki, YAŞ Kararlarının re?sen emeklilik işlemleri ile ilgili bölümleri, hukukî olmaktan ziyade, ideolojik ve siyasîdir. YAŞ vasıtasıyla TSK?lerinde, tarihinin en geniş tasfiyelerinden biri gerçekleştirilmiştir. Bir taraftan, inançlı insanlar tasfiye edilirken, diğer yandan görevdekiler üzerinde tasfiye baskısı kurulmuş, öbür taraftan da yeni alınan personelin aile fotoğrafları incelenerek, kılık kıyafeti uygun bulunmayanlar mülâkatlarda elenmiştir. (EK-D) Böylece YAŞ, Milletin manevî değerlerine ters ideolojik bir kadrolaşmanın vasıtası haline getirilmiştir.
  9. YAŞ Kararları ile Re?sen Emeklilik İşlemine Tabi tutulanlar, Büyük Mağduriyetlere Uğratılmaktadırlar:
    1. Re?sen emeklilik kararı tebliğ edildiği anda işleme sokuluyor. Mağdurların Silahlı Kuvvetlerle ilişkileri hemen kesiliyor.
    2. Rütbesi, Ünvanı, silahı, ruhsatı ve askerî kimliği elinden alınarak, kışla dışına çıkarılıyor.
    3. Maaş, tazminat ve diğer bütün kazanımları  ellerinden alınıyor.
    4. Lojmandan çıkarılıyor. Ordu evi, askeri gazino, kamp, askeri hastane ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakları son buluyor.
    5. Askerî kışla, garnizon ve tesislere girmeleri yasaklanıyor.
    6. 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanununun 39. maddesi esaslarına göre, re?sen emeklilik işlemine tabi tutuluyorlar.
    7. 25 hizmet yılını dolduramayanlara birikmiş paraları toplu olarak ödenerek, maaş bağlanmadan ve eş, çocuk ve bakmakla yükümlü oldukları ile birlikte sağlık hizmetlerinden yararlanma hakları da ellerinden alınarak, sosyal dayanaktan mahrum bırakılıyorlar
    8. 25 hizmet yılını dolduranlar, sanki silahlı kuvvetlerle hiç ilişkileri olmamış gibi, emekli sandığı emeklisi unvanı  ve ikramiyesi verilerek, 61 yaşını doldurunca almak kaydı ile emekli maaşına bağlanıyorlar.
    9. Kamu kurum ve kuruluşlarında görev almaları engelleniyor. Hatta, özel şirketlerde bile iş bulmaları engellenmeye çalışılıyor.
    10. Yurt dışına çıkışlarda, emsallerine sağlanan yeşil pasaporttan yararlanma hakları engelleniyor.
  10. Uygulamalar:
    1. İç Hukukumuzda: TC Anayasasının 2, 10, 24, 36 ve 70 inci maddelerine;
    2. Evrensel hukukta ise;
      1. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin  Kişi Hak ve Özgürlükleri ile ilgili Hükümlerine;
      2. Avrupa Güvenlik Ve İşbirliği Teşkilatının  Helsinki Nihai Senedinde, ?Düşünce, vicdan,din ve inanç özgürlüklerini de kapsamak üzere, insan haklarına ve temel özgürlüklerine saygı? ile ilgili VII. Maddesinin Hükümlerine; Aykırı bulunmaktadır.

11. Yapılan ayrıntılı incelemede;

Türk Silahlı Kuvvetlerinden, bir kısım subay ve astsubayların, yargılanmadan ve yargılanma hakkı da verilmeden, Yüksek Askerî Şûra kararları ile, re?sen emeklilik işlemine tabi tutulmalarının evrensel ve iç hukuk ilkelerine aykırı olmaları sebebiyle; ortaya çıkan mağduriyetlerin telafi edilmesi ve yeni mağduriyetlerin de önlenmesi amacıyla mevcut mevzuatta aşağıdaki değişikliklerin yapılmasının;

a.  Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. maddesinde mevcut bulunan ?Yüksek Askerî Şûranın kararları yargı denetimi dışındadır.? Hükmünün Anayasa?dan çıkarılmasının;

Ayrıca; Anayasanın kabul tarihi olan 1982 tarihinden, değişikliğin yapılacağı tarihe kadar; YAŞ Kararı ile disiplinsizlik ve ahlaki durum gerekçe gösterilerek, aslında inançları sebebiyle re?sen emekli edilen bütün  mağdurların, bu işlemlerden dolayı yargıya baş vurmalarını sağlayacak  yasal düzenlemenin de yapmasının; 

b. 926 sayılı TSK Personel Kanunun?disiplinsizlik ve ahlâkî durum sebebiyle ayırma? esaslarını düzenleyen, Subaylar için  50. maddesinin (c) fıkrasının; Astsubaylar için; 94. maddesinin (b) fıkrasının değiştirilerek ?Disiplinsizlik veya ahlakî durumları yargı kararları ile tescil edilen ve bu sebeplerden dolayı, Silahlı Kuvvetlerde kalmaları uygun görülmeyen subayların/astsubayların hizmet sürelerine bakılmaksızın haklarında T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanır.? Haline getirilmesinin;

C. 926 Sayılı Kanunun  29.07.1983 tarih ve 2870 sayılı Kanunla değişik 50. maddesinin (d) fıkrasının son bendinin son cümlesi ile, 94. maddesinin (c) fıkrasının son bendinin  son cümlesi olan ?Bu gibi subaylardan/astsubaylardan durumlarının Yüksek Askerî Şura tarafından incelenmesi Genelkurmay Başkanlığınca gerekli görülenlerin Silahlı Kuvvetlerden ayırma işlemi, Yüksek Askerî Şûra kararı ile yapılır.? Hükmünün metinden çıkarılmasının;

926 Sayılı Kanunun 50.(c) ve 94 (b) fıkralarının değiştirildiği tarih olan 29.07.1983 tarihinden, değişikliğin yapılacağı tarihe kadar, YAŞ Kararı ile disiplinsizlik ve ahlaki durum gerekçe gösterilerek, aslında inançları sebebiyle re?sen emekli edilen bütün  mağdurların iadei itibarı ve kaybedilmiş  haklarının iade edilebilmesi için de yasal düzenleme yapılmasının;

d. Kanunda yapılan değişikliğe paralel olarak; ?Disiplinsizlik ve ahlâki Durum nedeniyle ayırma sicil belgesi düzenlenmesi ve uygulanacak esasları? düzenleyen, Subay Sicil Yönetmeliğinin 92., Astsubay Sicil Yönetmeliğinin 61. maddelerinin ?a? ve ?b? fıkralarının, YAŞ?ya sevk imkanlarını ortadan kaldıracak ve  ?disiplinsizlik ve ahlâkî durumun? yargı kararı ile tescilini şart koşacak tarzda değiştirilmesinin;

Uygun olacağı sonucuna varılmıştır.

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

ASDER Gnl. Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn