Türk - İsrail İlişkilerinde Yeni Dönem (3 Eylül 2011)

TÜRK-İSRAİL İLİŞKİLERİNDE YENİ DÖNEM 

Gazze'ye insanî yardım taşıyan Mavi Marmara Gemisine, Doğu Akdeniz'in Uluslararası sularında, İsrail Deniz gücü tarafında yapılan silahlı baskının (31 Mayıs 2010) üzerinden 15 ay geçti. Bu baskında 9 Türk Vatandaşı hayatını kaybetmişti.

Türkiye İsrail'in özür dilemesini ve şehitlerin yakınlarına tazminat ödemesini talep etmişti. İsrail bu talepleri karşılamadı. Türkiye meseleyi Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyine götürdü. Ancak oradan sızan haberlere göre de, Türkiye'nin taleplerinin gerçekleşmesi için tatmin edici bir kararın çıkmayacağı anlaşıldı.

Bugün (02 Eylül 2011) Türkiye'nin tepkisini Dışişleri Bakanımız, Prof. Sn Ahmet Davutoğlu'ndan dinledik.

Beş konuda Türkiye İsrail'e yaptırım uygulayacak:

  1. Diplomatik ilişkiler ikinci katiplik düzeyine indirilecek.

  2. Mavi Marmara'da şehit edilenlerin yakınlarının açtıkları davalara aktif destek verilecek.

  3. Gazze'ye uygulanan abluka tanınmayacak ve kaldırılması için Lahey Adalet Divanına gidilecek.

  4. Doğu Akdeniz'deki deniz trafiğinin güvenle yapılabilmesi için aktif tedbirler alınacak.

  5. Türkiye ile İsrail arasındaki tüm Askeri anlaşmalar askıya alınacak.

Bu karar Türkiye'nin Ortadoğuda'ki gerçek rakibinin ve hasmının İsrail olduğunun şuuruna eriştiğinin ifadesidir diyebiliriz.

İsrail'in kararlarına muhalefet edenlere karşı, fütürsuz ve sınırsız askeri tedbir uygulaması ve askeri gücünü sürekli geliştirmesi, Türkiye'yi ve dostlarını açık olarak tehdit etmeye başlamıştı.

İsrail, Türkiye Sınırları içinde kendisine vadedilmiş toprakların bulunduğunu söyleyen ve Filistin'i sınırları içine alıp asimile ettikten sonra, en geç orta vadede, Türkiye ile karşı karşıya gelmesi muhtemel bir güçtür.

Bu gerçeği kavrayarak, dış politikamızı yeniden düzenleyen AK Parti İktidarını Sayın Başbakanımızı ve Dış İşleri Bakanımızı kutlamalıyız.

İsrail, AK Parti İktidar dönemine kadar Türkiye'yi kendi kirli emelleri için kullanmıştır. Kullanılmanın zirvesi de 28 Şubat Şürecinde yaşanmıştır.

Türkiye gelinen noktadan geri adım atmamalıdır. Bu husustaki kararlılık, Ülkemizin milli menfaatlerinin korunmasına hizmet edeceği gibi, İslam Birliğinin oluşturulmasına da hizmet edecektir.

Alınan kararların uygulanması önem arz etmektedir. Bunun için;

Türkiye'nin ve İslam Dünyası'nın geleceği ile Dünyanın huzuru bu tedbirlerin hayata geçirilmesindedir. 03 Eylül 2011

Adnan Tanrıverdi
Emekli Tuğgeneral
ASDER Onursal Başkanı

 NOT: Bu Makalemiz 15.01.2009 tarihinde yayınladığımız "İsrail Savunma Savaşına Zorlanmalıdır" başlıklı,
" http://www.adnantanriverdi.com/index.php/siyaset-konulari/dis-siyaset/filistin-dosyasi/211-filistin-2-israil-savunma-savasna-zorlanmalidir-15-ocak-2009.html " linkteki yazımızla daha anlamlı hale gelecektir. 

 

 

 

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn