Profesyonel Ordu (24 Mayıs 2010)

 

PROFESYONEL ORDU

ASKERLİK KUTSAL BİR VATAN HİZMETİDİR

YÜKÜMLÜLÜK OLDUĞU KADAR, BİR HAKTIR DA!

Ülkemizde zaman zaman, profesyonel askerlik ve bedelli askerlik gündeme gelmektedir.

İç güvenlik görevleri sırasında hayatını kaybeden askerlerimizin sayısının arttığı dönemlerde profesyonel askerlik;

Kaynaktaki yığılmanın arttığı dönemlerde de bedelli askerlik talepleri ve ihtiyaçları konuşulmaktadır.

Askerlik sistemi konuşulurken birinci öncelikli olarak Devletin dış tehditlere karşı güvenliği, ikinci öncelikli olarak da vatandaşların talepleri dikkate alınmalıdır.

 

BEDELLİ ASKERLİK :

Bedelli askerlik ; Temel eğitim tamamlanıncaya kadar kısa bir süre fiili askerlik yaptıktan sonra, yasal olarak belirlenmiş bir nakdî bedeli ödeyerek askerlikten muaf olma durumudur.

1111 Sayılı Askerlik Kanununun 10. maddesine göre, her celp döneminde eğitim merkezlerine sevk edilen yükümlüler temel eğitimlerini gördükten sonra, o celp için tespit edilen itiyaçtan fazla ollan miktara bedelli askerlik teklif edilir. Bedelli olarak askerlik yapmak isteyen miktar fazla ise kur'a ile bedelli askerliğe seçilenler belirlenir. Bunlara dövizli askerlerin ödeyeceği miktarın yarısını bedel olarak ödeyerek veya Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yaptırılarak askerlik hizmetini yapmış sayılırlar. Kanunun mantığında kısmen de olsa hakkaniyet ölçüsü korunmuştur.

Ama 10 yıllık periyotlarla uygulanan bedelli askerlik, askerlik hizmetinden bir şekilde sıyrılmak için bir ara çözüm haline getirilmiştir.

Bir zamanlar, bu durumu hicvetmek için, TSK mensuplarının arasında;

  • Dövizle askerlik yapana Mister Mehmet,

  • Kısa dönem askerlik yapanlara Mehmet Bey

  • Kamu Kurum ve kuruluşlarında askerliğini tamamlayanlara Mehmet Efendi

  • Bedelli olarak askerlik yapanlara Mehmet Ağa

  • Yükümlülüğünü silah altında tamamlayanlara da MEHMETÇİK deniliyordu.

Türkiye'nin jeopolitik konumu, Devlete, yurt savunmasını savsaklama şansı bırakmamaktadır.

Milletin her ferdi yurt savunması için hazırlanmalı ve çağ içinde kaldığı sürece de eğitimini sürdürmelidir. Bu yükümlülük de vatandaşlarımızın arasında adaletle yerine getirilmelidir.

Bu bakımdan, meseleye bir bütünlük içinde bakmak gerekmektedir.

Mevcut statüyü düşündüğümüz zaman, bir kısım yükümlülük çağına girmiş olan vatandaşlarımız, askere gitmemek için bütün yasal yolları denemekte ve hatta yasalara da muhalefet ederek askerlik hizmetini mümkün olan son ana kadar ertelemektedirler.

Aslında, bu isteksizliğin sebepleri araştırılmalı ve askerlik hizmeti hem istenen ve kaçınılamayacak bir yükümlülük ve hem de yurt savunmasını en etkin bir şekilde yerine getirecek hale getirilmelidir.

Kaçışın en önemli sebepleri olarak;

  • Birincisi, hayatî risk taşıyan terörle mücadelede görev alma ihtimali,

  • İkincisi, yüksek tahsil yaptıktan sonra veya erken yaşlarda ekonomik hayata atılan gençlerin uzun süre bu girişimlerinden koparılması veya orta tahsilini tamamladıktan sonra askerlik yükümlülüğü nedeniyle hayatını düzene sokmadaki gecikme,

  • Üçüncüsü de; ihtiyaç sahibi ailelerine destek veren gençlerin silah altına alınmalarından sonra bakmakla yükümlü olduğu yakınlarının zarurete düşmesidir diyebiliriz.

Bedelli askerlik taleplerinin azalması için bu sorunlara köklü çözüm aranmalıdır.

PROFESYONEL ASKERLİK:

Profesyonel ordu, askerliği meslek olarak kendi istekleri ile seçmiş ve bir ücret karşılığı bu görevi üslenmiş kişilerden oluşan ve diğer vatandaşlardan zorunlu askerlik yapmasını istemeyen askerlik sisteminin adıdır.

Neden Profesyonel Ordu İsteniyor?

Bedelli askerlik talepleri için saydığımız sebeplere ilaveten,

  • Profesyonel ordunun daha etkin muharebe gücüne sahip olacağı inancı ile,

  • Profesyonel ordunun siyasetle ilgilenmeyeceği inancını,

Profesyonel ordu talebini yapanların gerekçeleri olarak görmekteyiz.

Ülkemizde, zorunlu askerlik sistemi uygulanmaktadır. Öğrenim ve meşru erteleme sebepleri dışında her erkek Türk Vatandaşı askerlik hizmetini kanunlarda belirtilen süre ile yapmak zorundadır.

Batı Ülkelerinde Uygulanan Askerlik Sistemi Nasıldır?

ABD'de profesyonel askerlik uygulanmaktadır. Ancak profesyonel ordunun yetersiz kaldığı durumlarda kongrenin zorunlu askerliği yürürlüğe sokma yetkisi bulunmaktadır.

Avrupa ülkelerinden;

  • İngiltere, Fransa, İspanya, Hollanda, Belçika, İrlanda ve Lüksemburg profesyonel askerlik uygularken;

  • Almanya, Avusturya, Polonya, Norveç, İsveç, Macaristan, Danimarka, Yunanistan, Estonya, Litvanya, Letonya zorunlu askerlik sistemini uygulamaktadır.

    Bu ülkelerde zorunlu askerlik süreleri 9 ila 12 ay arasında değişmektedir. Zorunlu askerlik sistemini uygulayan ülkelerin tamamına yakınında, vicdanî retçilere, kamu kurumlarında alternatif hizmet imkanı tanıyacak yasal düzenlemeler bulunmaktadır.

Ülkemiz için ordumuzun bütünüyle profesyonelleşmesinin mahzurları :

Yukarıda sayılan sebepler, bazı çevreleri profesyonel askerlik sistemine geçilmesinin gerekli olduğu düşüncesine sevk etmektedir. Bu düşünce yaygınlaşarak, Ülkemizi profesyonel orduya doğru götürmektedir. Mesele tartışılırken aşağıdaki mahzur, maliyet ve değerlendirmeler de dikkatten uzak tutulmamalıdır.

  • Sefer Kadrosunun tamamını profesyonel yapmak mümkün değildir.(1,5-2 milyon)

  • Zorunlu askerlik olmaz ise seferde, sefer kadrolarının tamamlanması mümkün olamayacak veya seferberliğin ilanını müteakip, çok kısa süreli bir eğitim ile ihtiyaç karşılanmaya çalışılacaktır. Eğitimsiz birliklerle savaşın ihtiyaçlarını karşılamak mümkün değildir. Derleme-toparlama personelden oluşacak birliklerde, birlik ruhu da gelişmemiş olur. Dolayısıyla muharebe gücü zafiyete uğrar. Profesyonel ordularla emperyalist görevler yapılmıştır ama, vatan savunmasının yapıldığının örnekleri yoktur.

  • Silahlı Kuvvetlerde, yeteri kadar farklı statüde profesyonel personel zaten mevcuttur (Subay- astsubay, kurmay olan-olmayan, subay-General, asker-sivil memur, uzman vb.) Bunlar arasında bile statü mücadelesi vardır. Bir de artacak sözleşmeli uzmanlar, birlik içerisindeki kutuplaşmaları arttıracaktır.

  • Askerlik, özellikle, karacı muharip birliklerde, bedeni yeterlilik ister. Uzman kadrolar, yaşları ilerledikçe, yeniçeri ocağına döner. Ticaretle uğraşanından, bedenî yeteneğini kaybedenine kadar; ordu, görevini aksatan personel deposu haline gelir.

  • Askerlik hizmeti vatandaşlar için bir yükümlülük olmakla beraber, aynı zamanda bir de haktır. Personel alımında, ideolojinin, yeteneğin önüne geçtiği dönemlerde, silahlı Kuvvetler Milletin silahlı gücü olmaktan çıkar, bir kısım zümre, grup ve ideolojilere hizmet eden güç haline getirilir. Askerlik yapma hakkından mahrum bırakılmanın acısını en çok YAŞ mağdurları bilirler. Silahlı Kuvvetlere personel alımı imkanını ellerinde bulunduranların ideolojisine uygun olmayanların profesyonel kadrolara girmeleri engellenir, ama yükümlü olarak Silahlı Kuvvetlerin bünyesinde vatan savunması görevi üslenebilirler. İslâm inancına göre, halis niyetle ve salih amelle yapılmış 15 aylık askerlik, gece-gündüz 1500 sene nafile ibadet yapma sevabını kazandırır. Bu inançlı insanlar için vazgeçilemeyecek bir haktır. Yükümlülüğün meşakkati ile mukayese bile edilemez.

  • Başlangıçta, kadrolar küçültülüp çekirdek haline indirilebilir. Ancak zaman içinde, çekirdek kadroların yetersiz hale geleceğine kesin gözü ile bakılmalıdır. Bu günkü barış kadroları zaten hizmetlerin yürütülmesi için asgari yeterli miktardır. Yani profesyonel kadroların da silahlı kuvvetlerimizin şimdiki barış kadroları miktarında olması gerekir. Bu da personel giderlerinin asgari yıllık 18-20 Milyar TL olması anlamına gelir. Yani profesyonel orduda sadece personel giderleri MSB? lığının 2010 yılı bütçesinden (2010 yılı bütçesi 15,118 Milyar TL) fazladır. Silahlı Kuvvetlerin modernizasyon ve işletme giderleri için bir bu kadar daha kaynağa ihtiyaç duyulacaktır. Personeli profesyonel yapacağız ama, ya kadrolar boş kalacak; ya da profesyonel personel, demode ve gayri faal silah ve teçhizat ile görev yapacak. Ya da savunma bütçesinin en az 2 misli arttırılması gerekecektir.

  • Çok teknik ve modern silahların (Uçak gibi, gemilerin atış kontrol sistemleri gibi, Tankların atış kontrol sistemleri, füze sistemlerinin nişancıları ve Ks. Komutanlıkları gibi) kritik mürettebatı ile; özel harekât timlerinin personeli profesyonel askerlerden oluşabilir. Halen bu personelin %90?ına yakını zaten profesyoneldir.

  • İç güvenlik harekâtı ve terörle mücadele arızî bir durumdur. Aslında bu tür mücadele için, Özel Kuvvetler Komutanlığına bağlı özel harekât timleri mevcuttur. Harekât ihtiyacına yetecek derecede bu birliklerin miktar ve kadrolarını, geçici olarak arttırmak yeterlidir. Hizmet tamamlanınca kadrolar tekrar ihtiyaç miktarına indirilebilir.

TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNDE NASIL BİR ASKERLİK SİSTEMİ UYGULANMALIDIR?

TSK 'nin Vazifesi Yeniden Belirlenmelidir.

Her şeyden önce Türk Silahlı kuvvetlerinin (TSK) vazifesinin yeniden tarif edilmesi gerekmektedir.

İç Hizmet Kanunun 35. maddesi ile TSK 'ne verilen vazife 1 değiştirilmelidir.

Silahlı kuvvetlerimiz;

  • Milli hedeflere ulaşmak için tespit edilen milli politikaları desteklemek,

  • Yurdumuza karşı, sınır ötesinden gelebilecek silahlı tecavüzleri caydırmak,

  • Tecavüzü, vaki olmadan önce sınır ötesinde önlemek,

  • Vaki olduğu halde de yurdumuzu topyekûn savunma esasına göre savunmakla görevlendirilmelidir.

İç güvenlik ve terörle mücadele görevi TSK 'inden alınıp İçişleri Bakanlığına verilmelidir.
Böyle bir vazife verilmesi halinde, iç güvenliğin ve terörle mücadelenin Silahlı Kuvvetlerin sorumluluk alanı dışına çıkarılması, TSK 'ne sadece dış tehditlere karşı savunma görevi verilmesi gerekir.
İç güvenlik ve terörle mücadele, tamamen İçişleri Bakanlığının sorumluluğuna bırakılmalıdır.
Jandarma Genel Komutanlığının Genelkurmay Başkanlığı ile olan organik bağları koparılıp, her yönüyle İçişleri Bakanlığına bağlı, profesyonel personelden oluşan bir kolluk kuvveti haline getirilmelidir. Bunun için, Silahlı Kuvvetler bünyesinde oluşturulmuş, profesyonel kadrolu komando tugayları ile, iç güvenlik amacıyla eğitilmiş birlikler, gönüllülük esasına göre jandarma Genel Komutanlığına bağlanmalıdır.
Böylece, sınırlarımız içindeki terörle mücadele ve iç güvenlik harekatı, yetişmiş, profesyonel kolluk kuvvetleri ile yerine getirilme imkanı sağlanmış olacaktır.

Terörün dış silahlı destek ve bağlantıları ile mücadele görevi Silahlı Kuvvetlere verilmelidir.

Bu görev için en uygun birlik Genelkurmay Özel Kuvvetler Komutanlığıdır.

Özel Kuvvetler Komutanlığı kuruluşuna yeteri kadar komando, hava indirme, helikopter birlikleri ve hava gücü de verilerek, tamamen profesyonel hale getirilmelidir.

Kolordu büyüklüğünde teşkilatlandırılan bu kuvvet, Ülkemizdeki teröre üs veren ve destekleyen komşu ülkelerin sınırına konuşlandırılmalı, sınır ötesindeki terörist üst ve tesisleri hedef olarak verilmelidir.

Alçak düzeyli çatışmalar için yetişmiş ve donanımlı birlikler barıştan itibaren hazır olmalıdır.

Sınır ötesinden ani gelişecek tehditlere karşı kullanılmak üzere, Doğu ve Güneydoğu Anadolu için 9. Kolordu, Batı Anadolu ve Trakya için de 5. Kolordu, kuruluşlarında, zırhlı, mekanize, komando, hana indirme tugayları, olduğu halde profesyonel hale getirilmelidir.

Ayrıca, milli dış politikalarımıza uygun olarak, sınır ötesi dost ve müttefik ülkeleri desteklemek ve birleşik harekât yapmak üzere, merkezde 4. kolordu da profesyonel hale getirilmelidir.

Deniz ve Hava Kuvvetleri bütün unsurları ile profesyonel hale getirilmelidir.

Topyekûn savunma için zorunlu askerlik gereklidir.

Ülkemizin jeopolitik konumu, topyekûn savaş için hazırlıklı olmayı gerektirmektedir. Bu nedenle, zorunlu askerlik devam etmelidir.

Ancak, barış zamanındaki zorunlu hizmet, eğitim amaçlı olmalı, sınır ötesi terörle mücadele dahil alçak düzeyli çatışmalar için profesyonel kadrolu birlikler hazır tutulurken, yükümlüler sefer görevleri için yetiştirilmelidir.

Tek tip askerlik olmalıdır. Yükümlülerin tahsil seviyesi, Kadroların gerektirdiği rütbe ve kıdemlerin verilmesi sırasında dikkate alınmalıdır.

Bedelli askerlik uygulamaları engellenmelidir.

Muvazzaflık süresi 12 ay, ihtiyatlık eğitimi de ihtiyatlık döneminin toplamı için, 15 er günlük iki dönem olmalıdır.

Profesyonel Kolorduların dışındaki kolordular kadro ve teşkilatı içinde eğitim kolordusu olarak, hizmet yapmalıdır.

Yükümlüler kolordulara blok olarak tertip edilmeli, hizmetin ilk dört ayı temel eğitim, ikinci dört ayı manga, takım bölük eğitimi ve tatbikatı, üçüncü dört ayı da tabur eğitimi ve tatbikatı şeklinde yapılmalıdır.

Yükümlüler, muharebe, muharebe destek ve muharebe hizmet destek birliklerinin unsurlarında görevlendirilmeli, karargâh ve geri hizmetlerde istihdam edilmemelidir.

İhtiyat eğitimi de, birlik seferberliği şeklinde ve muharebe görevi tatbikatı olarak gerçekleştirilmelidir.

Zorunlu eğitime tabi tutulan yükümlüler, gönüllülük esasına ve yeterliliklerine göre, profesyonel kadroların ihtiyaçları için ve Jandarma Genel Komutanlığının terörle mücadele birliklerinin tedarik kaynağı olarak değerlendirilmelidir.

Topyekûn Savunma organizasyonu içinde Gayri Nizami Harbin (GNH) Teşkilatlandırılması unutulmamalıdır.

Ülkemizin işgal edilen bölgelerinde, mukavemetin ve meşru devlet otoritesinin devam ettirilebilmesi için, barış zamanından itibaren, yükümlü yedeklerden GNH Teşkilatlandırılıp eğitilmelidir.

Bu gücün iç politik mücadelelere alet edilmemesi için aşağıdaki tedbirler alınmalıdır.

  • Gayri Nizami Harp unsurları kesinlikle, Ülkenin fiili olarak, düşman silahlı kuvvetleri tarafından işgal edilen bölgelerinde ve düşman gerisinde görev yapacak şekilde dizayn edilmelidir. Bunun dışındaki zaman, durum ve yerlerde aktif görev verilmeleri ve yapmaları engellenmelidir.

  • Sefer görevi olarak, GNH Teşkilatında görev verilecek personel, TSK?nin muvazzaf profesyonel personeli gibi düşünülmeli, bir siyasi partiye veya herhangi bir derneğe üye olmasını önleyecek hükümler konulmalı, hatta GNH görevlerine son verildikten sonra bile aktif siyasete girmeleri engellenmelidir.

  • GNH Teşkilatında görev verilecek personelin Kamu Hizmetinde görev alması da engellenmelidir.

  • GNH Teşkilatında görev verilen personel bilgileri ve envanterine sokulan silah ve malzeme kütüklerinin birer sureti Cumhurbaşkanlığı makamında da bulundurulmalıdır. Böylece, hem ideolojik bir kadrolaşma önlenebilir, hem de ?b? ve ?c? fıkralarında istenen hususlar kontrol edilebilir.

  • GNH Teşkilatının personel ve malzeme envanterleri ile teşkilatlanma ve savaşa hazırlık durumları, Cumhurbaşkanlığınca görevlendirilecek ehil heyetler tarafından periyodik olarak denetlenmelidir.

Silahlı Kuvvetler Küçültülmelidir.

Genelkurmay, Ordu Komutanlıkları, Donanma Komutanlığı ve Taktik Hava Kuvvet karargahları komuta-kontrol karargahları haline dönüştürülmelidir.

Ordu evleri, askeri kamplar, askeri gazinolar, askerlik şubeleri, asker hastaneleri ve askeri mahkemeler sivilleştirilmelidir.

Silahlı Kuvvetler Siyasetin dışına çıkarılmalıdır.

  • Cumhuriyetin kurulduğu yıllarda, Silahlı Kuvvetlerimizin üstlendiği, Cumhuriyeti koruma ve kollama misyonu, Devletin Yasama, Yargı ve Yürütme Ergleri ile bilinçlenmiş sivil toplum kuruluşları tarafından etkili bir şekilde üstlenilebileceğinden, artık bu görev silahlı kuvvetlerimizden alınmalıdır. Bunun için TSK İç Hizmet Kanunun 35 inci maddesi, TSK'nin, idareye re'sen el koymasına yasal dayanak yapılamayacak şekilde değiştirilmelidir.

  • Genelkurmay Başkanı dahil beş Orgeneralin Milli Güvenlik Kuruluna üye olması, Silahlı Kuvvetlerimizin üst Komuta Kademesini ve Karargahlarını iç ve dış siyaset ile aktif olarak ilgilenmek mecburiyetinde bırakmaktadır. Olumsuzluklara sebep olan bu durumun düzeltilmesi için MGK 'nun oluşumu ve görevleri ile ilgili yasal mevzuat yeniden düzenlenmelidir.

  • Milli Güvenlik Siyaseti Belgesinde (MGSB) belirtilen iç tehditlere karşı tedbir alma görevi verildiğinden, Genelkurmay Başkanlığınca hazırlanan ?İrtica İle Mücadele? ve benzeri iç güvenlik görevlerine ait planlar, TSK' ni millete karşı savunma planları hazırlayan, Milletin bir kısmını tehdit ve düşman olarak algılayan bir güç konumuna sokmakta ve Millet ile TSK'nin arasına büyük uçurumlar koymaktadır. Bu tür tehditler, asayiş meselesi olarak algılanmalı ve bertaraf edilmesi görevi Silahlı Kuvvetlere verilmemelidir.

  • Silahlı Kuvvetler personeli, savaş hukukuna göre yetiştirildiğinden, iç güvenlik görevlerinde kullanılması, kendi vatandaşlarımıza karşı hukuk dışı uygulamalara sebep olmaktadır. İç güvenlik ve asayiş görevleri, hukuk nosyonuna sahip güvenlik güçleri tarafından üstlenilmeli, Silahlı Kuvvetler, tamamen dış tehditlere karşı donatılıp eğitilmelidir. Bu nedenle, Silahlı Kuvvetlerimiz, aşamalı olarak aktif iç güvenlik görevlerinden çekilmelidir.

  • Yüksek Askerî Şûra, Silahlı Kuvvetlerimiz ile ilgili Kanun, Tüzük ve Yönetmelik Taslakları, Strateji, konsept, hedef ve ana programlar hakkında görüşler bildiren bir istişare organıdır. 1982 Anayasası ve daha sonra 926 sayılı TSK Personel Kanununda yapılan değişikliklerle, bu kurula verilen yetkiler ve bu yetkilerin yargı denetimi dışında tutulması, YAŞ'nın hukuk dışı uygulamalar yapan bir kurum olarak algılanmasına ve bazen de keyfiliğe sebep olmaktadır. Askerliğin temeli disiplin, disiplinin olmazsa olmazı da İTAAT ve HUKUKA riayettir. Her ne sebep olursa olsun, idarî işlemler yargı denetimine kapalı olmamalıdır. Bunun için Anayasa'da ve Kanunlarda gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

  • Kuruluş amacı Askerî Disiplinin temini olan Askerî Mahkemelerde, askerî sistem içinde, hakim güvencesi zedelendiğinden, yargı birliği sağlanacak şekilde, ama askerî disiplinin zedelenmesini önleyecek tedbirler alınarak, Askerî Yargı Sistemi yeniden düzenlenmelidir.

  • Kuvvet Komutanlıkları kuruluşunda bulunan askerî okullar Milli Savunma Bakanlığına bağlanmalı; askere alma işlemi ve sorumluluğu, yükümlülerde olduğu gibi profesyonel personelde de MSB lığına bırakılmalıdır. Uygulamalı eğitimi içeren sınıf okulları ise Kuvvet Komutanlıklarına bırakılmalıdır.

  • Jandarma Genel Komutanlığının, Genelkurmay ile organik bağı koparılmalıdır.

SONUÇ:

Profesyonel askerlik ve bedelli askerlik meselesi, topyekûn savunma ihtiyacı da göz önünde bulundurularak bir bütün olarak değerlendirilmelidir.

  • Deniz Kuvvetleri ve Hava Kuvvetleri ile Kara Kuvvetlerinden üç kolordu ve Özel Kuvvetler Komutanlıkları profesyonel hale getirilmelidir.

  • Zorunlu askerlik devam ettirilmeli, muvazzaflık süresi 12 ay, yedeklik dönemi için eğitim süresi toplam bir ay olmalıdır.

  • Bedelli askerlik uygulaması engellenmelidir.

  • Genelkurmay, Ordu Komutanlıkları, Donanma Komutanlığı ve Taktik Hava Kuvvet karargahları komuta-kontrol karargahları haline dönüştürülerek;Ordu evleri, askeri kamplar, askeri gazinolar, askerlik şubeleri, asker hastaneleri ve askeri mahkemeler sivilleştirilerek, TSK küçültülmelidir.

  • GNH Organizasyonu güçlendirilmelidir.

  • TSK siyaset dışında tutulmalıdır. 22 Mayıs 2010

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

ASDER Onursal Başkanı

1?Silahlı Kuvvetlerin vazifesi; Türk yurdunu ve Anayasa ile tayin edilmiş olan Türkiye Cumhuriyetini kollamak ve korumaktır.?

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn