ASDER Başbakanla Tasarıyı Görüştü (21 Şubat 2011)

ASDER
BAŞBAKANLA
TASARIYI GÖRÜŞTÜ

Başbakanımız, 20 Şubat 2011 günü ASDER Heyetini Dolmabahçe'deki çalışma ofisinde kabul etti. Saat 1900'da gerçekleşen kabulde, AK Parti Grup Başkan Vekili Sn. Bekir Bozdağ da hazır bulundu.

Görüşmeye Katılanlar Toplu Halde

 

ASDER Heyetinde, bizimle birlikte

 

ASDER Gnl Bşk. Prof Dr. E. Tbp. Alb. Nevzat Tarhan,

ASDER Gnl. Bşk. Yrc. E. Bnb. Mustafa Hacımustafaoğulları

ASDER Gnl. Sek. E. Bçvş. Nurettin Yavuz

ASDER İdari Sek. E. Yb. Cebrail Yeğen,

ASDER Gnl. Mrk. Hukuk Danışmanı E. Hak. Bnb. Yusuf Çağlayan

ASDER Gnl. Mrk. Üyesi E. Yzb. Varol Yüksel

ASDER Gnl. Mrk. Üyesi E. Dz. BÇVŞ: Naci Efe

 

ASDER Ankara Ş. Bşk. E. Bnb. Şahin Akdoğan

ASDER Ankara Ş. Gnl Sek. E. Tnk. Bnb. M Yavuz Ay

ASDER Ankara Ş. Üyesi E. Bnb. Kemal Şahin,


ASDER Bursa Ş. Bşk. E. Öğrt. Bnb. Arif Çelenk

Beyler de hazır bulunmuşlardır.

Bir saati aşkın süre içinde, aşağıda özeti sunulan konuları kapysayacak şekilde, Başbakanlık tarafından hazırlanarak, TBMM'ne gönderilen ?Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı? hakkındaki ASDER görüşleri, Sn Başbakana tarafımdan arz edilmiştir.

Fevkalade, olumlu ve samimi hava içinde geçen görüşme sonucunda, Sn. Başbakan, tasarının zamanında Meclisten geçmesini engellemeyecek şekilde, önerilerin imkan ölçüsünde dikkate alınacağını ve kapsamın genişletilmeye çalışılacağını ifade etmiştir.

Heyetimiz, toplantı sonrasında yaptığı değerlendirmede, faydalı bir görüşme olduğu kanaatini paylaşmıştır.

Ankara Grubumuza, AK Parti Grup Başkan Vekili Sn. Bekir Bozdağ ile irtibatı muhafaza ve gelişmeleri takip etme görevi verilmiştir.

Sayın Başbakanımza sunulan aşağıdaki bilgilerle birlikte, Derneğimiz Hukukçularınca düzeltilerek hazırlanmış yasa tasarını içeren bir dosya takdim edilmiştir. 20 Şubat 2011

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

ASDER Onursal Başkanı

 

TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ PERSONEL KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI HAKKINDA

ASDER DEĞERLENDİRMESİ

(20 ŞUBAT 2011)

Sayın Başbakanım,

Bizi kabul ettiğiniz için, şahsım, heyetimiz ve ASDER Mensupları adıma şükranlarımızı arz ediyorum.

İnançlı insanların, Silahlı Kuvvetlerden, yoğun bir şekilde tasfiyesinin başlangıcı olan 1995 tarihinden itibaren, en sıkıntılı anlarında, mağdurlara kucak açarak onlara en yakın ilginin tarafınızdan gösterildiğinin bizzat şahidi olmuşumdur.

Yuvasından atılmış kuş yavruları gibi hassas, yalnız, çaresiz ve yardıma muhtaç oldukları, en yakın arkadaşlarının bile sırtını döndükleri bir sırada, kendinizi riske atarak, gönderdiğiniz kapalı araçlarla, Küçükyalı lojmanlarından eşyalarını alıp, yeni yuvalarına yerleşmelerini sağladınız ve belediyede çalışma imkanı verdiniz.

Bu merhametli, ilkeli ve cesaretli davranışınızı unutmamız mümkün değildir.

Silahlı kuvvetlerde, menfi ideolojik kadrolaşma dayanağı olarak kullanılan Anayasanın 125. maddesinin değiştirilmesini Anayasaya Referandumu kapsamına almanız ve mağduriyetleri önlemek için TBMM' ne gönderdiğiniz yasa taslağı da, mensuplarımızı derecesiz memnun etmiştir.

Zat-ı Alinize teşekkürü borç biliyoruz.

Başbakanlıkça hazırlanarak, TBMM'ne sunulan ve Savunma Komisyonunda kabul edilerek Plan ve Bütçe Komisyonuna gönderilen ?Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı? titiz çalışma sonucunda ayrıntılı olarak hazırlanmış bir tasarı olarak, tarafımızdan değerlendirilmektedir.

YAŞ Mağdurları için atılan bu önemli adımda, azami faydanın sağlanması için, bizim de görüşlerimizi almak için sağladığınız bu imkan, bizim için gerçekten altın değerindedir. Bu altın fırsatı azami fayda getirecek şekilde değerlendirmek istiyoruz.

Sayın Başbakanım,

Bir bütün olarak baktığımızda tasarı, yalnızca YAŞ Mağdurlarını kapsamaktadır.

Zat-ı Alinizin ve Siyasi İradenin iyi niyetli olduğundan zerrece tereddüdümüz yoktur.

Ancak, işlemlerin tesisinden sorumlu Asker cephesi için aynı değerlendirmeyi yapmak mümkün değildir.

İstenmeyen durumlarla karşılaşılmaması için, ciddi olarak mahzurlu gördüğümüz aşağıdaki onüç noktadaki noksanlıkların giderilmesinin hayati öneme haiz olduğuna inanıyoruz.

Kanaatimize göre;

Mesele, Yasama Organında çözülmelidir. İdareye takdir yetkisi verilmemelidir. MSB, YAŞ ve AYİM taraftır. Çözüm bu kurumların dışında aranmalıdır.

Mahzurlu gördüğümüz hususlar ve çözümleri aşağıda sıralanmıştır. Tasarının Kapsamı dardır. Genişletilmelidir. Mağduriyetler sadece YAŞ Kararları ile yaratılmamıştır. Yargıya açık idari kararlarla tesis edilen işlemler, tarafsız davranamayan AYİM tarafından reddedilmiştir. Yargıda çözülmesi imkan dahilinde iken, yargıdan kaçırılan her idari işlem sakat kabul edilmelidir. Silahlı kuvvetlerden; Yüksek Askeri Şura (YAŞ) Kararları ve yargıya kapalı işlemlerle ve yargıya açık olsa da, Subay Sicil Yönetmeliğinin 91, Astsubay sicil yönetmeliklerinin 60. maddeleri gerekçe gösterilerek, cezai yargıda yargılanmadan, tesis edilen idari işlemlerle çıkarılanların tamamı kapsama dahil edilmelidir.  12 Mart ve 12 Eylül mağdurları da kapsama alınmalıdır.

Başvurunun kabul ve reddine MSB Komisyonunun Karar Vermesine dair hüküm, Değişikliği Yok Hükmüne Sokabilir:
Tasarının en can alıcı ve olumsuz sonuç doğurmaya imkan verecek hükmü budur. Komisyonun Bakanlık mensubu asker üyelerden oluşturulacağı anlaşılmaktadır. ?..Gerektiğinde diğer Bakanlık ve kamu kurumlarından..? maksat, içişleri Bakanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı veya eski Sahil Güvenlik Komutanlığı kast edilmektedir. Çünkü Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığından re'sen emekli edilen personel hakkında da MSB'lığı Komisyonunun karar vermesi ön görülmüştür. Bu komisyonun adil davranabileceğini düşünmek gaflet olur. Komisyonun kararlarının MSB'nı dahi çaresiz bırakması mümkündür. MSB, eski hali ile HSYK içindeki Adalet Bakanının durumuna, düşürülecektir. YAŞ'ın tasdikçisi bir kurul, yasa ile teşkil edilmiş olunacaktır.Tabii ki müracaatlar bir makama yapılacak ve kanun kapsamına girip girmediği araştırılacaktır. Kanunda belirtilmese de ilgili Bakanlıklar (Milli Savunma ve İçişleri Bakanlıkları) bir inceleme komisyonu kurarak dosyaları inceleteceklerdir. Ama bu komisyonların karar verme yetkisi olmayacaktır. İnceledikleri dosyaları Bakana arz edecekler, kabul ve ret kararı da ilgili Bakan tarafından verilecektir. Bakanlıklar da sadece yukarıda belirttiğimiz şekliyle sicil yönetmeliğinin ilgili fıkra kapsamında mıdır, değil midir ayırımı yapılabilmelidirler. MSB'lığı bünyesinde yeni bir YAŞ oluşturulmamalıdır. Aksi takdirde, seçim sürecine girilen bu dönemde, MSB'ı seçim bölgelerinde gezerken, yetkilendirilen komisyon, mağdurların %90'ını kapsam dışında bırakıp, AYİM kapısının önüne yığabilir.

Başvurunun Kabulüne ve Reddine Karar Verme Süresi Bir Yıl Olarak Öngörülmüş: Seçimlerden önce sonuçlandırılmasında sayısız fayda mülahaza edilmektedir.

İlgililerin İlişik Kesmeye Esas ?Belgelerinin İçeriğindeki Üçüncü Kişilere Ait Bilgilerin Karartılmak Suretiyle? Gönderilmesi, kişilerin sağlıklı değerlendirilmelerini Engelleyecektir. Bilgi Edinme Yasasının verdiği hak ile mağdurlar tarafından talep edilen belgeler, söz konusu karartma kullanıldığı için, anlaşılmaz bir hale dönmüştür. Karartma işi yasada yer almamalıdır.

Başvuruları Reddedilenlerin AYİM?e Başvurması : Mahkemenin yapısı değişmeden ve hakim bağımsızlığı sağlanmadan bu mahkemenin Genelkurmay Başkanlığı ve YAŞ çizgisi dışında karar verebilmesi mümkün görülmemektedir. Bunun yerine özel bir idare mahkemesi yetkilendirilmelidir.

Mağdurların ilişiklerinin kesildiği tarih ile Yasanın Çıktığı Tarih Arasındaki Özlük hakları verilmiyor. Haksız işlemden dolayı maruz kalınmış maddi zarar ödenmiyor. İşlem haksız ise, zarar kişinin üzerinde bırakılmaz, bu zararı kamu paylaşır. Bu idare hukukunun temel kuralıdır. İlişik kesilme tarihinden, kanunun çıktığı tarihe kadar geçen süre içinde, emsaline ödenen maaş ve tazminatların toplamı kişilere ödenmelidir. Devlet mağduriyetlerin tazmin edilmesi için gerekecek bir kaç milyon TL'yi bulmaktan aciz olamaz. Görevden mahrum edildiği yıllara ait maaşları kendilerine ödendiği takdirde, bu sürelere ait emekli kesenek ve karşılıkları ile OYAK Kesenek ve kar payları da bu tazminattan mahsup edilebilir.

Daha önce ödenmiş ikramiyelerin güncellenerek iadesi: Emekli ikramiyesi verilmesi ve emekli maaşı bağlanması için önceden verilmiş ikramiyelerin güncel değerleri ile geri ödenmesi hükme bağlanmıştır. Bir kısım arkadaşlara sıkıntı yaşatabilir. Önce ödenenler, verilecek ikramiyeden mahsup edilmelidir.

Emsalleri emeklilik hakkı Kazanmadan vefat edenlerin durumu tasarıda Düzenlenmemiştir. En çok mağdur olanlar, genç yaşta Silahlı kuvvetlerden çıkarılıp da sonra vefat edenlerin dul ve yetimleridir. Bunların mağduriyetleri her halükârda giderilmelidir. Emekli hakkını almadan vefat edenlerin dul ve yetimlerine, çalışırken vefat eden emsalinin dul ve yetimlerine bağlanacak ölüm aylığı bağlanmalıdır.

Ödenmiş Öğrenim Giderlerinin İadesi Düşünülmemiştir. İlgili kişilerin öğrenim gideri olduğu takdirde borcunun tahsil edilmeyeceği hükme bağlanırken, ödenmişler hakkında bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ödenmiş öğrenim giderlerinin, güncel değerler üzerinden iade edilmesi de hükme bağlanmalıdır.

Kişilere, ilişiklerinin kesildikleri tarihteki kıdemleri üzerinden emekli kimlik kartı verilmesi Öngörülmektedir; Özlük hakları emsallerine getirilirken, kimliklerinin getirilmemesi, manevi zararın karşılanmaması anlamına gelir. Bu da haksız işlemin bütün zararları telafi edilmemiş olur. Emekli edildiği rütbe ve kıdemine uygun kimlik kartı düzenlenmelidir.

Emekli Türk Silahlı Kuvvetler Mensuplarına Tanınan Sosyal Hakların Tanınması Öngörülmektedir. Bu durum, sosyal tesislerden ve askeri hastanelerden yararlanma imkanı getirirken, silah taşıma ve pasaport imkanı sağlamamaktadır. Bu hüküm, Emekli Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına tanınan sosyal ve özlük haklarından yararlanır hükmüne döndürülmelidir.

OYAK Kesintilerinin kişiler tarafından yatırılması İstenmektedir: Dışarda geçen sürelerin maaşı tazminat olarak verildiği takdirde, OYAK aidat ve aidatlara isabet eden kar paylarının güncel tutarları bu tazminatlardan mahsup edilebilir.Tazminat ödenmediği takdirde; Kişilerin ilişiklerinin kesildiği tarih ile bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih arasında emsallerinin ödediği aidatlar ile aidatların kar paylarının kişiler tarafından yatırılması, kişinin zararının kendine ödettirilmesi anlamına gelir ki, adil değildir. Kişinin ilişiğinin kesildiği tarihteki kurumunca ödenmelidir.Askeri Öğrenciler unutulmamalıdır. Aynı gerekçelerle çıkarılan askeri öğrenciler de öğrenim gideri borçlarını ödememeli, ödemiş iseler, güncel değerleri ile iade edilmelidir. Ayrıca, öğrencilikleri sırasındaki emekli kesenek ve karşılıkları, SGK'a intikal ettirilmelidir.

Sayın Başbakanım,

Mağduriyetlerin giderilmesi konusunda kararlı olduğunuzdan ve çözümün hakkaniyetli olmasını istediğinden zerrece şüphemiz yoktur.

Ancak, ?uyuşturucu kullanan ve ahlaksızlıktan atılanlara da mı emeklilik hakkı vereceğiz?, bahanesi ile alınan yetkilerin kötü niyetle kullanılabileceğini hatırlatmak istiyoruz. Bahsedilen suçları işleyenler için ceza kanunlarında, Silahlı kuvvetlerden çıkarmaya yetecek hükümler vardır. Yargılama yolunu kullanmayıp da, idari işlemleri tercih edenlerin söylemlerini samimi kabul etmemek gerektiğini de hatırlatmak isteriz.

12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980 mağdurlarının da, geçmiş dönemin, asker oldukları için, hakları verilmeyen mağdurları olduklarına inanıyoruz. Onların olmadığı düzenlemelerin, inanç mağdurlarını da mahzun edeceğinin bilinmesini istiyoruz. O dönemlerin sivil kamu görevlilerinin mağduriyetleri , darbe dönemlerinin hemen sonrasında giderilmiştir. Farklı ideolojiye sahip oldukları halde mağduriyetlerinin giderilmesi, kaynaşmanın da kıvılcımı olacaktır. Ayrımcılık yaygarasının önü alınacaktır. Onların da bunu hak ettiklerine inanıyoruz. Bu nedenlerle o dönemlerin asker mağdurları da unutulmamalıdır.

Tespit ettiğimiz noksanlıkların giderilmesine imkan veren, revize edilmiş bir taslağı da takdim edilen dosya içinde sunuyoruz.

Bunların dışında, 28 Şubat Sürecinde, inançlarından dolayı, idari işlemlerle kurumu ile ilişiği kesilmiş çok sayıda uzman askeri personelin bulunduğu ve yine inançları nedeniyle kınama ve uyarma cezası aldığı için terfi ve tefeyyüzden mahrum bırakılan sivil kamu görevlisi olduğu da unutulmamalıdır. Onlar da kendi meselelerine adaletle yaklaşılarak haklarının verileceği günü beklemektedirler.

Sayın Başbakanım,

Bizden hatırlatması. Takdir zat-ı Alinizindir.

Bizi kabul edip, sabırla dinlediğiniz için tekrar şükranlarımızı arz ederim

Adnan Tanrıverdi

Emekli Tuğgeneral

ASDER Onursal Başkanı

 

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn