Dini Hayat Korunmalıdır (24 Ocak 2008)

 

Dini Hayat Korunmalıdır,

10 yıldır, yüksek öğrenimde haksız ve hukuksuz bir şekilde uygulanan türban yasağının çözümü için AK Parti ve  MHP?nin mutabakata varmış olmasını,  dini inançlar üzerindeki baskıların kaldırılması için olumlu bir başlangıç olarak görmekle beraber, mutabakatın sadece yüksek öğrenimi kapsamasını kısır bir girişim olarak görüyoruz.

 

Son on yılda daha yoğun olmak üzere, Devlet milletin dini hayatı üzerinde insafsız bir baskı ve sınırlama uygulamaktadır. Bunun sonucunda, Silahlı Kuvvetlerden insanlar tasfiye edildi. İnancını yaşamaktan başka bir sebep olmadan milli eğitimde, mülkiyede, yüksek öğretimde görev yapan kadın erken insanların işlerine son verilip kamu hizmetinden uzaklaştırıldı. Örtüleri nedeniyle, yüksek öğrenimde ve orta öğrenimde kızlarımız okullara alınmadılar. Okuyanların öğrenimlerine son verildi. Kamusal alan safsatası ile, inancı gereği giyinen kadınlarımız devletin kurumlarına yanaştırılmadılar. 

İşin aslı, sorun sadece yüksek öğrenimde türbanın serbest bırakılması meselesi değildir. Mesele, milletin dini yaşamı üzerindeki devlet baskı ve sınırlamasının kaldırılmasıdır. Yeni Anayasa hazırlıklarının ne zaman biteceği belli değildir. Ortam hazırlanmışken, ?dini hayat? üzerindeki baskının kaldırılmasını sağlayacak bütün değişikliklerin bir anda yapılmasının uygun olduğunu düşünüyoruz. Bunun TBMM?nin gücü varken, geciktirilmesini doğru bulmuyoruz. 

Bunun için asgari olarak Anayasanın :

14. maddesine dördüncü fıkra olarak;

?Kişilerin inançlarını öğrenme, anlatma  yaşama hususundaki ferdi faaliyetleri ile giyim kuşamları inancın kötüye kullanılması olarak yorumlanamaz.?

24. maddeye üçüncü fıkra olarak;

?Devlet,  temel ve orta eğitimde, dini öğrenim görmek ve dinin gerektirdiği kıyafetlerle öğrenim yapmak isteyenler için alternatif imkanlar hazırlar.?  

24. maddeye Altıncı fıkra olarak;

?Her dinin emir ve yasaklarının öğrenilmesi, öğretilmesi ve yaşanması irticai faaliyet olarak görülemez, laiklik ilkesinin ihlali olarak yorumlanamaz. İnanç sahiplerinin uymak zorunda oldukları emir ve yasaklar ile, kılık ve kıyafetleri hakkında diyanet İşleri Başkanlığının görüşlerine itibar edilir.Devletin, bütün dinlere ait inançların, isteyenler tarafından yaşanmasını sağlayacak tedbirleri alması, laiklik ilkesinin vazgeçilmez esasıdır.?

36. maddenin  birinci fıkrasının sonuna bir cümle olarak 

?İddia, Savunma ve adil yargılanma hakkı engellenemez.?

42. maddeye ikinci fıkra olarak;

?Kılık ve kıyafetinden dolayı hiç kimse öğrenim hakkından mahrum bırakılamaz. Dini inanç sahiplerinin öğrenim kurumlarında giyebilecekleri kıyafetler hakkında Diyanet İşleri Başkanlığının görüşlerine itibar edilir.?

70. maddeye Üçüncü fıkra olarak;

?Dini inanç ve inancın gerektirdiği çağdaş giyim, hizmete alınmayı ve hizmette kalmayı engellemez. Hizmet sırasında, dini vecibelerin yerine getirebilmesi için yeterli imkanlar kurumu  tarafından hazırlanır. Bu hususun hizmeti aksatmasına müsaade edilmez. Hizmet esnasındaki  zorunlu dini vecibeler Diyanet işleri başkanlığınca belirlenir.?

Hükümlerinin ilave edilmesinin;

125. maddenin ikinci fıkrasındaki:

?Cumhurbaşkanının tek başına yapacağı işlemler ile Yüksek Askerî Şûranın kararları yargı denetimi dışındadır.?

159. maddenin dördüncü fıkrasındaki:

?Kurul kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamaz.?

160. maddenin birinci fıkrasının sonundaki:

?Bu kararlar dolayısıyla idarî yargı yoluna başvurulamaz.?

Cümlelerinin Anayasadan çıkarılmasının uygun olacağını düşünüyoruz. 

Devlet, kişinin dini hayatını korumakla görevlidir. Anayasa ve yasaların boşlukları, kötü niyetliler tarafından yorumlanarak, inanç üzerindeki baskı ve sınırlamalar uygulana uygulana bu günlere gelinmiştir. Anayasada, temel hak ve özgürlüklerin iyileştirilmesi çalışması yapılırken, birinci öncelikle düşünülecek mesele, dini inançların yaşanması hususunun yeterince koruma altına alınması meselesi olmalıdır. Tam olarak bu korumanın sağlanmasına imkan vermeyecek iyileştirmeler, tarafımızdan kısır tedbirler olarak görülmektedir. 24 Ocak 2008

Adnan Tanrıverdi

E.Tuğgeneral

ASDER Gnl. Bşk.

Paylaşmak ister miydiniz?

Submit to DeliciousSubmit to DiggSubmit to FacebookSubmit to Google BookmarksSubmit to StumbleuponSubmit to TechnoratiSubmit to TwitterSubmit to LinkedIn