Dış Siyaset

FİLİSTİN SORUNU NASIL ÇÖZÜLÜR

İsrail'in kullandığı yöntemle çözülür. Yani Filistin'in, İsrail'in askerî gücünü dengeleyecek bir askerî gücü, İsrail'in karşısına koymasıyla çözülür.

Barışçı yaklaşımlar, İsrail'i hakkaniyet çizgisine getiremez.

İsrail sahip olduğu güce ve arkasındaki batı desteğine güveniyor.

Bir de, Filistin'in zayıf, güçsüz ve yalnızlığı onu daha da saldırgan yapıyor.

Hedeflerine ulaşıncaya kadar, askerî gücünü Filistin Halkı üzerinde kullanmaya devam edecektir.

Devamını oku: (FİLİSTİN-7) Filistin Sorunu Nasıl Çözülür? (23 Şubat 2009)

FİLİSTİN TÜRKİYE'NİN ASLÎ MESELELERİNDENDİR

FİLİSTİN-6 

Dünya gündemini uzunca bir süre daha, FİLİSTİN Meselesinin işgal edeceği anlaşılmaktadır.

  • Kökeni farklı bir şahsiyetin Amerika Birleşik Devletlerine Başkan seçilmiş olması ve yeni dönemde, ekonomik kriz içinden çıkma gayreti içinde olan ABD'nin, şiddet yanlısı dış politasını terkederek, İslâm Dünyası ve Ortadoğu Ülkeleri ile daha yumuşak ilişkilere dayanan politikalar geliştirmek istediği mesajlarının verilmesi;

  • İsrail'in 27 Aralık 2008'de başlayıp, hızı 18 Ocak 2009'da kesilmekle birlikte devam eden GAZZE soykırım teşebbüsü;

  • İsrail'de 10 Şubat 2009 tarihinde yapılacak parlamento seçimleri ve seçim propogandaları sırasında, önde giden siyasî partilerin, Filistin'in meşru hükümetini oluşturan ve GAZZE'deki direnişin mimarı HAMAS'ı yok etme vaatleri;

Bir süre daha dünyanın FİLİSTİN'i konuşacağını göstermektedir.

Devamını oku: (FİLİSTİN-6) Filistin Türkiye'nin Aslî Meselelerindendir (09 Şubat 2009)

DAVOS ÇIKIŞI YENİ BİR SÜRECİN BAŞLANGICIDIR

(FİLİSTİN-5) 

Türkiye, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ağzından Davos'ta, zalimlere karşı mazlumların koruyucusu olduğunu ve İslâm Aleminin hukukunu korumaya hazır olduğunu açıklamıştır.

Özlediğimiz tavır Davos'ta sergilenmiştir.

Verilen tepki, dünya lideri ülkelerine yaraşır bir tepki idi.

Devamını oku: (FİLİSTİN-5) Davos Çıkışı Yeni Bir Sürecin Başlangıcıdır (29 Ocak 2009)

TÜRK-İSRAİL İLİŞKİLERİ DÖNÜM NOKTASINDA

(FİLİSTİN-4)

İsrail'in Gazze saldırısından sonra, Türkiye İsrail ilişkilerinde bir dönemi kapatıp yeni bir dönemin açılmasını gerektirecek olaylar yaşandı, kitlesel tepkiler gelişti.

İlişkilerin gerçek rayına oturması gerekir.

Milletin rızası dışında oluşan iradenin, Türkiye'nin imkanlarını İsrail'e tahsis ettiği bir dönem yaşadık.

Sincan Belediyesi tarafından düzenlenen Kudüs gecesinde, israil'in Filistin'de uyguladığı katliamları anlatan bir temsil nedeniyle, Şubat 1997'de İlçeyi tanklarla işgal ettiren, bu oyunu Post Modern Darbenin gerekçesi yapan ve ?demokrasiye balans ayarı? yaptıklarını söyleyen 28 Şubat zihniyeti; 1992 yılında yapılmış ?Turizm İşbirliği Anlaşması?na ilave olarak arka arkaya;

  • 23 Şubat 1996 tarihinde Askerî Eğitim ve İşbirliği Anlaşmasını,

  • 14 Mart 1996 tarihinde Serbest Ticaret Anlaşmasını,

  • 26 Ağustos 1996 tarihinde Savunma Sanayii İşbirliği Anlaşmasını,

Yapmıştır.

Devamını oku: (FİLİSTİN-4) Türk-İsrail İlişkileri Dönüm Noktasında (26 Ocak 2009)

FİLİSTİN'İN DE ORDUSU OLMALIDIR

(FİLİSTİN-3)

İsrail'in son Gazze Saldırısının hedeflerinin neler olabileceğini 15 Ocak 2009 tarihli "İsrail Savunma Savaşına Zorlanmalıdır" başlıklı yazımızda ifade etmeye çalışmıştık.

Hatırlanırsa o yazımızda, saldırıda ulaşmak istediği hedefleri ifade ettikten sonra ;

"En geç 20 Ocak 2009 tarihine kadar, yaptığı hamle ile ve daha sonraki hamleler için elde ettiği avantajla, birlikleri de fazla yıpranmadan, sanki bir sürek avı zamanı kadar bir süre içinde, Filistine ve tüm dünyaya şartsız olarak "ATEŞ KES" kabul ettirmek olabilir." demiştik.

Saldırı 18 Ocak 2009 tarihinde durdurulmuş, 21 Ocak 2009 tarihinden itibaren de çekilme başlamıştır. Ama kuşatmanın ve ablukanın daha sıkı olarak devam edeceği kanaati devam etmektedir.

Devamını oku: (FİLİSTİN-3) Filistin'in de Ordusu Olmalı (24 Ocak 2009)

Alt Kategoriler